12 Aralık 2011 Pazartesi

Özet

Blog yazan birisi için uzun sayılabilecek bir süredir yazamıyorum.Dünya için çok önemli bir kayıp değil biliyorum. :).Özellikle son 1 hafta içinde iki can dostum askere gideceği için yapılan asker eğlencelerinden vakit yazmaya kalmadı.Lakin kafamda yazmayı düşündüğüm bir kaç şey vardı onları tek bir başlık altında toplayacağım.

EURO 2012 KURALAR


Haziran ayında Ukrayna-Polonya ortaklığıyla düzenlenecek olan ve bizim katılamayacağımız, dünyanın iki numaralı spor olayında gruplar çekilen kura ile belirlendi.A ve D grubunda sıralama aşağı yukarı belli iken C ve B grubu bütün sürprizlere açık.Özellikle B grubu ölüm grubu tabirini de üstünde bir grup olmuş.Grupta ilk maçın Portekiz-Dnimarka olması, Portekiz'in diğer maçlara oranla daha kolay alabileceği bir 3 puan sayesinde grubun bütün seyrini değiştirebilir.Ben Hollanda ile Portekiz'in grupta ikincilik için çekişeceklerini düşünüyorum.Favorim Almanya , sürprizim İrlanda, turnuvanın en ümitli olduğum adamı Mario Götze...

VELET YİNE ŞAMPİYON


Formula 1' de 2011 şampiyonu değişmedi.Vettel kendisine sunulan iyi aracın ve yeteneklerinin sınırlanı zorlayarak hem şampiyonluğu bir kez daha kazandı,hemde kırabileceği 3 rekoru kırdı.Yarış hayatının daha 5. yılında bu denli önemli başarılar yakalayan adam gözümü korkutsa da, ben şuanda Vettel'in Padok'ta ki en yetenekli pilot olduğunu düşünmüyorum.Benim gözümde şuanda en yetenekli ve en komple pilot Fernando Alonso'dur.Beni en çok heyecanlandıran, seyir zevkimi arttıran pilot ise Lewis Hamilton'dur.Vettel'in yetenek olarak bu iki pilota erişesi için daha bir çok başarı,başarısızlık,galibiyet gibi olgular yaşaması gerekmekte.

Mesela bu sezon Ferrari'nin Fernando Alonso'ya verdiği arabayı Vettel'e verseler, iddia ediyorum Vettel o aracı ilk üçe sokamaz.Sadece bunun için bile Alonso'ya saygı duyuyorum.

Tabi şampiyon hakkında yazı yazıp,şampiyona bu kadar da sallamak olmaz.İyi yanlarını da görmek gerekir.Mesela aracın mühendisi Newey'in Vettel için  " Sabahlara kadar similasyon çalışıyor, ben bu kadar hırslı birisi görmedim " demesi ve aynı kalite standartlarında diğer aracın Webber'de olmasına rağmen Vettel'in çeyreği bile olamaması Vettel'in bu seneyi gayet hakettiğini gösterir.

GALATASARAY - FENERBAHÇE


Beşiktaş'lı birisi olarak her zaman Galatasaray-Fenerbahçe maçlarının berabere bitmesini istemişimdir.Bu maç içinde gene fikrim buydu.Eğer birisi kazanacak olursa bunun Galatasaray değil Fenerbahçe olmasını istiyordum.Çünkü Fenerbahçe zaten kötü top oyn uyor ve biryerde illa patlayacaklar..Ama Galatasaray öyle değil.Fatih Terim'in her zaman oynattığı gaz futbolu,böyle maçlardaki galibiyetlerden sonra iyice şaha kalkıyor.Ve sonuç Galatasaray'ın rakibi olan birisi için hüsrana varabiliyor.

Maça gelince...Ben 2006 yılında 4-0 maç dahil,son 10 senede bir takımın diğerini bu kadar ezdiği başka bir maç görmedim.Çok hırslıydı Galatasaray...Bunda Aykut Kocaman'ın oynattığı basit,pasif,yenilmemek üzere kurulmuş olan taktiği de neden oldu.Derbinin sürprizi Emre Çolak'tı.Gol ise çok daha sürpriz birisinden geldi...Emanuel Eboue...Gol remen geliyorum dedi.Lakin Türkiye'ye geldiğinden beri sade ve hatasız bir oyun çizen Yobo'nun pazara gitmesi onun kalitesine yakışmayan bir hareketti.

Golden sonra gaza gelen gene Galatasaray oldu...Fenerbahçe yokları oynamaya devam ediyordu..zaten yok oldular...

İkinci yarının başında birazcık daha hareketlenmeye çalışan taraf Fenerbahçe olsa da,atı alan Üsküdar'ı geçmişti...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder