Derbi Analizi

Maçla ilgili genel konuşmak grekirse ; Galatasaray, maçı Beşiktaş'tan daha çok istedi.

Bunu daha 3.dakikada gelen gole istinaden söylemiyorum.Her topa koşmaları i birşey üretmeselerde mücadele güçleri Beşiktaş takımından hep bir adım ötedeydi.

Maçların da filmler gibi senaryoları , hikayeleri vardır.Bu maçın hikayesi daha maçın başında ki gol olmasa nasıl olurdu orası muamma.Nihayetinde Beşiktaş takımı 87.dakika boyunca hep skor olarak geride oynadı.10 -15 dakika bile berabere giden bir maçta Beşiktaş orta sahası topu Holosko'yla daha çok ve daha rahat buluşturabilirmiydi , yada Holosko aldığı topları olumlu kullanabilirmiydi , bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz.

Elimizde olan şeylere bakarak sadece şunu söyleyebiliriz.Galatasaray orta sahası daha dirençli ve direncinin yanında da daha teknik adamlardan oluşuyor.Yani Galatasaray'da orta sahadaki her bir oyuncu ( Melo olsun , Selçuk olsun , hatta Emre Çolak olsun ) karşı kalede tehdit yaratabiliyor. (Nitekim Emre Çolak golünü atarak bunu kanıtladı )

Beşiktaş'ta Samet Hoca'nın  "önce durdur , sonra vur" gibi saçma bir taktikle oynadığını düşünmek bile istemiyorum , çünkü çıkarttığı kadro buna en müsait olmayan kadroydu. Mantalite ne idi bilinmez , ama Beşiktaş takımında ben maçı kazanacağına inanan bir tane bile futbolcu olduğunu zannetmiyorum.

İkinci yarının başlamasıyla bulunan gol , ve Melo'nun atılması Beşiktaş'ı puan yada puanlar alamaya yaklaştırsa da , Fatih Terim'in doğru , Samet Aybaba'nın oyuna yanlış müdahaleleri teraziyi dengeleyen unsur oldu.Şöyle ki , Terim 5 dakika içerisinde bütün forvetlerini çıkartıp , resmen forvetsiz oynadı , ama top ; mücadeleci ve Sneijder dışındaki güçlü futbolcuları sayesinde hep onlarda kaldı. Samet Aybaba'nın hazır olmayan Dentinho'yu ve hiç oynatmadığı birbaşka adam Mehmet Akyüz'ü oyuna sürmesi , sahada sayı olarak bir kişi eksik Galatasaray karşısında , sayı olarak tam ama güç olarak eksik bir Beşiktaş olmasına neden oldu

Derbi maçında öne geçip , ekik duruma düşen her akıllı takımın yapacağı gibi , Galatasaray oyunu soğutarak ve uyutarak maçı kazanmayı bildi

Mal mısın Oğlum Sen ?

Patrice Evra'ya ırkçılık yaptığı gerekçesiyle 8 maç ceza alan Suarez, gerizekalı hareketlerine Manchester Unıted -Liverpool maçının seromınısınde de devam etti.

Seromonı sırasında Evra'nın elini sıkmayan Suarez ne kadar mal olduğunu bir kez daha tüm dünyaya göstermiş oldu..

Hani Lise'de futbol oynayan gerizekalı bir çocuk vardı ya..

Hani kendisini 1997'de Ronaldo ,2000 lerde Beckham , 2002 'de İlhan Mansız  bugünlerde Ronaldo ,yada Messi zanneder ya...Oysa bir "hiç" tir.. Kıçıkırık bir okul takımının, kıçı kırık oyuncusudur...Amatör bile değildir....

Buna rağmen kendisini yukarıda saydığım örneklere benzetmeye çalışır.İçinde 4 kelime bulunan hiçbir mantıklı cümleyi kuramaz , ama hala kendisni bir "bok" sanar ya...

İşte o çocuk Luis Suarez'dir...

NOT: Bu arada , seromoni sırasında Ferdinand'ın Suarez'e verdiği ayar, Suarez'in minik dimağsınca Evra'ya vermeye çalışıp veremediği ayardan , bin kat daha etkili oldu!! Adamsın Ferdinand!!!

Karşıyaka- Göztepe

Haftanın başından beri yazmayı düşündüğüm yazıyı, maça saatler kala yetiştirebilmek tamamen üşengeçliğimden biliyorum.

Yarın oynanacak maçın sonucu ne olur , kim iyi oynar , kim kazanır bunlar Göztepe -Karşıyaka rekabetinin en önemsiz detaylarıdır.

Göztepe- Karşıyaka maçları 3 puan maçı değildir..Mevzu maçıdır, Prestij maçıdır..

Beşiktaş ,Fenerbahçe ,Galatasaray'ın birbirleri arasında oynadığı maç derbiyse Göztepe- Karşıyaka maçları derbi değildir!!

Çünkü Kadıköyde gezen hiçbir Galatasaray atkılı bunu dayak yiyerek , hatta yüzüne aldığı faça darbesiyle ödememiştir..

İstanbul'un yada Milano'nun..yada Liverpool şehrinin herhangibir noktasında, kulübünün atkısını boynuna sarmış iki rakibin taraftarı karşılaşsa birbirlerini umursamadan yollarına devam ederler..

İzmir'de ise sadece birisi yola atkısıyla devam edebilir...

1980 yılında aralarında oynadıkları maçtaki taraftar sayısıyla dünya rekorunu kıran başka kaç derbi vardır?

Göztepe Tam 35'tir..İzmir'dir , Karşıyaka 35,5'tur..Körfezin iki ucudur..

Varolan coğrafi yapı gözönüne alındığında Göztepe daha bir şehirlidir,Karşıyaka şehirli olmaya çalışan insanlardandır

Göztepe -Karşıyaka rekabeti, Göztepe amatöre düştüğünde Karşıyaka Çarşısının içinde Karşıyakalılar tarafından lokma dökülmesinede şahit olmuştur, bindiği otobüste Karşıyaka atkısı takan çocuğun dayak yiyerek otobüsten atılmasına da...

50-60 yaşında ki teyzeler bile bu rekabetin parçasıdır,bilincindedir

Şimdi derbinin tarihiyle, vukuatlarıyla ilgili birkaç şey söyleyelim...

Sayı ve vukuat olarak "bence" Göztepe taraftarı daha bir başkadır..Gittiği her deplasmanda Vandallar gibi etrafa korku salmıştır...Siyah beyaz diye ineği bıçaklamışlıkları hala anlatılır durulur..

Amatöre düştüğünde bile Karşıyaka'dan daha fazla seyirciye oynamıştır..Bu bile Karşıyaka taraftarından en az bir artısının olduğunun göstergesidir..

Takım amatöre düştüğünde o takımı ne kulübü satın alan holding, ne de futbolcular bir üst lige çıkarttı.Sadece seyirci Göztepeyi bir üst lige çıkartmaya yetti

Duvarlar Göztepe'nindir , spreyle aşklar yazılır,her bir duvara,köprüye,otobüse..

Ben iyi bir Göztepeli olamadım.İçimden Beşiktaş aşkını sökemedim.Mahallemin kızı duruken başka mahallenin kızına aşık oldum.Pişman değilim.Lakin bu rekabeti iliklerine kadar yaşayan Göztepeli arkadaşlarımın o hissettiklerini hissetmek isterdim doğrusu.

Karşıyaka taraftarı da yıllardır takımını aynı farkındalıkla destekler, nihayetinde bu derbinin % 50 si Göztepe ise %50 si de onlardır

Karşıyaka'yı İzmir'den çok severler, Kafa tayfası, deplasmana giden tayfası sağlamdır,Lakin İzmir'deki maçlarda biraz sayı sıkıntısı yaşarlar
 

Yarın ki maç umarım kimsenın burnunun bile kanamadığı bir maç olur, aşağıda bir kaç video var onlarla birlikte yazımızı bitirmiş olalım

Zalad Gelsin Sizi Kurtarsın

Ankaragücü Teknik Direktörü Hakan Kutlu, Sivasspor karşılaşmasının ardından yaptığı açıklamada zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Mersin maçını kazandıktan, Beşiktaş'la barebere kaldıktan sonra maçla ilgili değil, içinde bulunduğumuz durumu anlattık. Sivasspor ligin iyi kadrolarından birisine sahip. Maça iyi başlamıştık, dengede gidiyordu. Duran toptan yediğimiz golden sonra Sivasspor 2-0 öne geçince, sonra oyun olarak bizden üstün oldu. İkinci yarıda oyunu dengeledik. Bizim de pozisyonlarımız vardı. Sivasspor bunlardan birini değerlendirdi ve 3-0 bitti. Ben kadro yetersiziliğine rağmen arkadaşların mücadelesinden memnunum. Teşekkür ediyorum kendilerine" dedi.

"Islak formalarla çıktık"

  Skordan çok, takımın içinde bulunduğu durumdan bahsetmek istediğini söyleyen Kutlu, "Sürekli dert yanmak istemiyorum. Ama bugün sponsor firmayla yaşanan sorun nedeniyle bu çocuklar tek formayla geldi ve yedek forma olmadığı için ikinci yarıya ıslak formayla çıkmak zorunda kaldı. Koskoca 102 yıllık kulubün ayıbı bu. Kongremiz de ertelendi. Bu çocuklardan 3 tanesi daha salı günü fesih hakkını eline alacak. Aydın, Bora ve Ergin Keleş de ayrılırsa, bu takım nasıl mücadelesini sürdürecek? Biz göreve geldiğimizde 2 hedef belirlemiştik. Bir tanesi mevcut oyuncuların korunmaysıydı, ikincisi transfer yasağının kaldırılmasıydı. Ama bu ikisi de olmadı. Elimizdeki kadro ile Mersin ve Beşiktaş maçında başarılı olduk. En azından Bank Asya'ya düşsek bile önümüzdeki senenin takımın kuralım istedik. Eğer 3 oyuncuyu tutamazsak bu hedeflerde de başarılı olamayız. Mevcut yönetim elinde bu oyuncuları nasıl tutacak hep beraber göreceğiz" şeklinde konuştu.

Haberin Linki : http://spor.milliyet.com.tr/-islak-formalarla-ciktik-/spor/spordetay/15.01.2012/1489304/default.htm

Haber taraflı tarafsız bütün kamuoyunu sarstı, Twitter'da Hasthag oluşturmalar, herkesin konuyla ilgili bir atar tutar olması...Bunlar herzaman ki abartı kültürümüzde varolan şeyler..

Lakin vakti zamanında onurunu hiçe sayıp şike yapmış bir takımdan bahsediyoruz

Lakin 2 sene önce daha çok parası vardır diye, kendi başkanını sepetleyip Melih Gökçek aileseni "Bizi satın alın" diyen bir takımdan bahsediyoruz..Bana mı sordunuz Vittek'leri, Sapara'ları , Geremi'leri alırken,Madem parasını ödeyemeyeceksin ne alıyorsun..

Lakin darbe zamanı kümden düşmesine rağmen Kenan Evren denilen adam tarafından kollanarak, HAKSIZ bir biçimde küme düşmesi engelenmiş bir takımdan bahsediyoruz...

Onun için de çok duyarlı olmayalım ne dersiniz?

Efsanelerim # 49

Psikopat  kaptan Keane!

Beşiktaş dışında en sevdiğim takımın en sevdiğim kaptanı, büyük adam...

Ön libero mevkiinin dünyada Guardiola ile birlikte tarifi..

2000 yılının İngiltere'de yılın futbolcusu ve İngiltere spor yazarları derneği yılın futbolcusu ödülü sahibi..

Fifa'nın belirlediği yaşayan en iyi 100 futbolcusundan birisi..

Her pozisyon itiraz, her pozisyon kavga...

MANU'dan sonra kendisine Premier Lig'ten bir sürü teklif varken Celtic'in teklifini kabul etmesini " Her İrlandalı bir gün Celtic'te oynamanın hayalini kurar " diyerek açıklayan tam bir" İrlandalı..."

Derdin ne Brader ?

Adamım Balotelli'nin vukuatları hız kesmeden devam ediyor,listeleyelim :)

* Noel günü Manchester sokaklarında Noel baba kıyafetiyle yoldan geçenlere para dağıttı

* Evinin banyosunda havai fişeklerle oynarken yangın çıkarttı ;

* Londra'da arabasına benzin almak için girdiği benzinlikte , bekleyen araçların hepsinin deposunu doldurması

* John Rynalds üniversitesindeki öğrencilerin kütüphaneye olan borçlarını kapatmaya kalktı (okul yönetimi izin vermedi )

*Arabayla yolculuk ederken hacetini gidrmek için bir okula girmesi

Aşağıdakilerde meşhur Balotelli videoları

[Ankaragücü-Beşiktaş] [Samsunspor- Galatasaray]

Süper Ligin 19.haftasında oynanan iki maç hakkında bir iki satır yazı yazmak istedim.

Haftanın en büyük sürprizi hiç şüphesiz Beşiktaş'ın Ankaragücü karşısında kaybettiği 2 puandır.

Kafasında düşmeyi kabullenmiş bir takımın,Şampiyonluğun adayı Beşiktaş'tan 2 puan alması bence o genç oyuncuların yeteneğini,azmini ve en önemlisi ONURUNU gösterir.Bu yüzden Ankaragüçlü futbolcuları tebrik ediyorum.Geçmişinde şaibeli bir şekilde 8 gol yiyen bir takımın -en azından bu maçlık bile onuruyla oynaması takdire şayan bir harekettir.

Maça Beşiktaş açısından bakacak olursak,bakılacak fazla bir yer yok...bu takımın transfere ihtiyacı var!!! bu takımın bir adet başkana, hocaya, defansa , ortasahaya, 10 numaraya, Forvete , Forvete , Forvete ve Forvete ihtiyacı var!!!

Edu kimdir? Ne işe yarar?  Forvet midir? Forvet ise neden kanatta oynar? Çok mu hızlıdır? Çok mu yırtıcıdır?

Bu takımın maç öncesi verileri, dataları,rakibin durumunu,psikolojisini bilen,okuyan araştıran yok mudur?

Ankaragücü karşısında 10 dakika kuracağın yalancı bir baskı zaten psikolojilk olarak yokları oynayan bir Ankaragücü'nü sahadan silmene yetecek.Karşı takım gol yemedikçe cesareti kendine gelen bir takım oldu.Dakikalar geçtikçe büyüdü.Kaybedilen puanın telefisi bence yok.

SAMSUNSPOR-GALATASARAY

Galatasaray büyük bir takımdır.Samsunspor ise sıradan bir Anadolu takımıdır.

Galatasaray'ın Samsunspor'a 4 gol atması çok normaldir.

Lakin Samsun'un yediği golleri,ben futboldan az çok anlayan bir adam olarak kabullenemiyorum

Süper ligde oynayan takımlar böyle saçma goller yememeli.


İşin teknik kısmına girersek..

Fatih Terim faktörü = Galatasaray'ın başarısı

Özet

Blog yazan birisi için uzun sayılabilecek bir süredir yazamıyorum.Dünya için çok önemli bir kayıp değil biliyorum. :).Özellikle son 1 hafta içinde iki can dostum askere gideceği için yapılan asker eğlencelerinden vakit yazmaya kalmadı.Lakin kafamda yazmayı düşündüğüm bir kaç şey vardı onları tek bir başlık altında toplayacağım.

EURO 2012 KURALAR

Haziran ayında Ukrayna-Polonya ortaklığıyla düzenlenecek olan ve bizim katılamayacağımız, dünyanın iki numaralı spor olayında gruplar çekilen kura ile belirlendi.A ve D grubunda sıralama aşağı yukarı belli iken C ve B grubu bütün sürprizlere açık.Özellikle B grubu ölüm grubu tabirini de üstünde bir grup olmuş.Grupta ilk maçın Portekiz-Dnimarka olması, Portekiz'in diğer maçlara oranla daha kolay alabileceği bir 3 puan sayesinde grubun bütün seyrini değiştirebilir.Ben Hollanda ile Portekiz'in grupta ikincilik için çekişeceklerini düşünüyorum.Favorim Almanya , sürprizim İrlanda, turnuvanın en ümitli olduğum adamı Mario Götze...

VELET YİNE ŞAMPİYON

Formula 1' de 2011 şampiyonu değişmedi.Vettel kendisine sunulan iyi aracın ve yeteneklerinin sınırlanı zorlayarak hem şampiyonluğu bir kez daha kazandı,hemde kırabileceği 3 rekoru kırdı.Yarış hayatının daha 5. yılında bu denli önemli başarılar yakalayan adam gözümü korkutsa da, ben şuanda Vettel'in Padok'ta ki en yetenekli pilot olduğunu düşünmüyorum.Benim gözümde şuanda en yetenekli ve en komple pilot Fernando Alonso'dur.Beni en çok heyecanlandıran, seyir zevkimi arttıran pilot ise Lewis Hamilton'dur.Vettel'in yetenek olarak bu iki pilota erişesi için daha bir çok başarı,başarısızlık,galibiyet gibi olgular yaşaması gerekmekte.

Mesela bu sezon Ferrari'nin Fernando Alonso'ya verdiği arabayı Vettel'e verseler, iddia ediyorum Vettel o aracı ilk üçe sokamaz.Sadece bunun için bile Alonso'ya saygı duyuyorum.

Tabi şampiyon hakkında yazı yazıp,şampiyona bu kadar da sallamak olmaz.İyi yanlarını da görmek gerekir.Mesela aracın mühendisi Newey'in Vettel için  " Sabahlara kadar similasyon çalışıyor, ben bu kadar hırslı birisi görmedim " demesi ve aynı kalite standartlarında diğer aracın Webber'de olmasına rağmen Vettel'in çeyreği bile olamaması Vettel'in bu seneyi gayet hakettiğini gösterir.

GALATASARAY - FENERBAHÇE

Beşiktaş'lı birisi olarak her zaman Galatasaray-Fenerbahçe maçlarının berabere bitmesini istemişimdir.Bu maç içinde gene fikrim buydu.Eğer birisi kazanacak olursa bunun Galatasaray değil Fenerbahçe olmasını istiyordum.Çünkü Fenerbahçe zaten kötü top oyn uyor ve biryerde illa patlayacaklar..Ama Galatasaray öyle değil.Fatih Terim'in her zaman oynattığı gaz futbolu,böyle maçlardaki galibiyetlerden sonra iyice şaha kalkıyor.Ve sonuç Galatasaray'ın rakibi olan birisi için hüsrana varabiliyor.

Maça gelince...Ben 2006 yılında 4-0 maç dahil,son 10 senede bir takımın diğerini bu kadar ezdiği başka bir maç görmedim.Çok hırslıydı Galatasaray...Bunda Aykut Kocaman'ın oynattığı basit,pasif,yenilmemek üzere kurulmuş olan taktiği de neden oldu.Derbinin sürprizi Emre Çolak'tı.Gol ise çok daha sürpriz birisinden geldi...Emanuel Eboue...Gol remen geliyorum dedi.Lakin Türkiye'ye geldiğinden beri sade ve hatasız bir oyun çizen Yobo'nun pazara gitmesi onun kalitesine yakışmayan bir hareketti.

Golden sonra gaza gelen gene Galatasaray oldu...Fenerbahçe yokları oynamaya devam ediyordu..zaten yok oldular...

İkinci yarının başında birazcık daha hareketlenmeye çalışan taraf Fenerbahçe olsa da,atı alan Üsküdar'ı geçmişti...

" O " An'lar

Futbol http://isyanmarsi.blogspot.com/ un da kendi bloğunun mottosunda belirttiği gibi fena halde hayata benzer.Öyle anlar olur ki yolunda giden herşey yoldan çıkabilir.Direkten dönen bir top veyahut kaçan bir penaltı , görülen kırmızı kart herbiri bir şekilde "hayata fena halde benzeyen" bu oyunun kaderini değiştirebilir,değiştiriyor,değiştirecek..Bize de o an ları hatırlamak kalacak..
Evet başlıyoruz..





94 Dünya kupası..Kupa futbolla uzaktan yakından alakası olmayan Amerika'da.İzlediğim ilk Dünya Kupası.Kupadan akıllarda kalan Breazılya'nın şampiyonluğundan çok Baggio'nun kaçırdığı penaltıdır.Sefil çocuk aklımla mahalle aralarında ismini çığırarak top sürdüğüm,şut çektiğim,annemim örgü yününü kafama koyup ben Baggio'yum dedirten ilk futbolcudur kendileri...Kaçırdığı penaltı Dünya Kupasına mal olmuştur...Öyle bir "O An" dır ( HAZİRAN 1994 )




İki "O An" arasında ki tek ortak nokta kalede Taffarel'in olması.Uzatma dakikalarında Hagi'siz kalmış Galatasaray'ın üstünde baskısını daha çok hissettiren Arsenal en net pozisyonu,Henry ile buluyor,herkesin "herşey bitti" dediği anda Taffarel kalede adeta uzuyor.Penaltılar sonucunda kupa Galatasaray'a gidiyor. (Mayıs 2000)

Efsanelerim # 50

Japonlar'dan futbolcu çıkabileceğinin ilk ve en önemli örneği.Çok değişik bir futbol tarzı vardı.Roma'nın şampiyon kadrosunda bulunmuştu.Lakin futbolu erken bıraktı.Değişik bir adamdı vesselam.

Hayırdır ?

Deron Wiliams'ın dün gece attığı 50 sayıcık'ın videosu..
İnadına Lock Out!!
Buradan Nba Oyuncu Temsilcisi Derek Fısher'a sesleniyorum diren ve efsane ol Fısher Reyizzz!!!

Beşiktaş Taraftarı Irkçı Değil Ama Sende İnsan Değilsin Be Birader..

THE OSCAR GOES TO ....

Şeytan Ayrıntıda Gizlidir

Benim gözümde şuanda dünyanın en iyi ve en başarılı hocası.Oyunu 90 dakika içinde görmeyen , adeta çenesiyle maç kazanabilen bir adam.Sevmeyeni seveninden çok.Kariyerinde 2 sene üst üste kaybettiği şampiyonluk yok.Geçen sene ki seri Barça hezimetleri onu  bu sene daha bir agresif, daha bir inatçı yaptı.

Dün geceki sevinci hakkında konuşmak gerekirse üstteki satırları ve başlığı bir kez daha gözden geçirmenizi öneririm.

Dün Ronaldo'nun attığı gol çok mu üst düzeydi? HAYIR
Maç berabere giderken son dakikada atılan bir galibiyet golümüydü? HAYIR!!

E peki Mourinho'yu bu kadar sevindiren neydi?

Cevabı kariyerinde gizli...Adamın kaybetmeye tahammülü yok.

Ve Barcelona'yı alt etmenin formülünü bulmuş.

Barcelona herkesin bildiği gibi çocukluklarından beri birbirleriyle oynayan bir nevi "Kardeşler Takımı " hüviyetinde ,

Real hep Galacticos..

Mourinho dün o zıplamayı Real'i biraz daha takım yapmak için yaptı..

Mourinho'dur ne yapsa doğrudur..Bize ağzımızı açıp izlemek düşer..

Nur Yağan Pazarlar.

TFF'nin göreve geldiğinden beri yaptığı en doğru şey Avrupa şampiyonası elemelerinde yaşanılan fiyasko sonucunda  Hiddink'i gönderip yerine YERLİ bir hoca getirmesi oldu.

Yerli bir hoca getirildikten sonra adı Abdullah'mış ,Hasan'mış Hüseyin'miş fark etmiyor.Çünkü doğru bir karar alınmış oluyor.

Bu zamana kadar Piontek'le olsun,Hiddink'le olsun hangi başarıyı elde ettik?

Ama yerli hocalarla bir Dünya birde Avrupa üçüncülüğü kazandık..

Kaldı ki, Abdullah Avcı tercihi doğru sayılabilecek tercihlerden..

Adamın milli takım cv si ortada , gelecek vaat ettiği de ortada..

Takımı gençleştirebilecğini ve formayı ADALETLİ dağıtacağını düşünüyorum, en umutlu olduğum şey ise 2005 te şampiyon yaptığı U-17 ler gibi bir jenerasyon oturtabilmesi...

Nasıl 1992'de Akdeniz oyunlarında şampiyon olan Milli takımın ekmeğini 2002'ye kadar yediysek,Abdullah Avcı ;İnşallah bu yetenekli topraklardan bir daha öyle bir jenerasyon çıkartır.

Bize başarılar dilemek düşer

Guti Giderken

Gelişiyle gidişinin arasında 10 post'tan az olması kesinlikle benim üşengeçliğim biliyorum..

Bu ülkeye Guti gibi bir adam geldi, Trafik kazası yaptı,Nargile içti ,Sarhoş olup kavgalara karıştı ,Takımı deplasmanda Stoke'den dayak yerken kendisi İspanya'dan JAJAJAJAJAAJAJ gibi eğlenceli twitler attı...

Galatasaray'a Sami Yen'de , Fenerbahçe'ye Kadıköyde gol attı..

İlk başlarda oynamaya niyetlendiyse de sonrasında, vazgeçti..

Oynamadı..

Ve gitti..

Oturup yas tutacak değilim ; üzüntüm her maç bir 20 dk bile olsun yararlanabileceğimiz bir adamı kaybetmekte..

Geriye kalan duyguarımın hissettiği tek şey gurur duyma.k..

Bu ülkeye Guti Gibi bir adam geldi...

Beşiktaş bu ülkeye Guti gibi bir adamı getirdi..

Guti gibi bir adam benim formamaı terletti..Armamı öptü

Ve gitti..

Hem tatilini yaptı,hemde milyon euroları kazandı..Ve gitti...

Teşekkürler...Her Şey İçin...

Sistematik olarak sıradan bir vatandaşın kedi milli takımından soğutulması operasyonu başarıyla tamamlanmıştır..Emeği geçen herkese ; hocasından , futbolcusuna , federasyonundan,medyasına herkese teşekkürler..

Bu takım çok değil 3 yıl önce gurbette,sayısız eksikle çıktığı maçta yendiği takımdan bugünn kendi sahasında 3 yedi..

Bu takım çok değil 3 yıl önce gurbette, sayısızsın da üstünde eksikle çıktığı maçta , bugün milli takımların "Barcelona'sı " denilen Almanya'nın ayaklarını tir-tir titretti...

Peki ne oldu? 2008'den beri?

Nihat ve Emre Aşık 'tan başka hangi Dünya yıldızımız(!) futbolu bıraktı da biz bu duruma düştük,toparlayamadık..

2008'de de kalede Volkan , 2011'de de
2008'de de savunmada Hakan Balta , Gokhan Gonul , Sabri var 2011'de de..
2008'de de ortasahamız Emre , Arda , Hamit'e emanet 2011'de de..Üstüne bir de ekstradan Selçuk İnan diye bir adam var onu hiç saymıyorum..
2008'de gol atabilen tek forvetimiz Semih , 2011'de Semih'in 3 gömlek iyisi Burak var...

O zaman ki kadroyla bu zamankı kadro yuzde 80 oranla aynı..
Fark ne o zaman?
İstek,bilinç,mücadele..Gaz !!
2008'de oynadığımız futbol gaz futboluydu...Çogu maç teknikten taktıkten çok İstekle ,arzuyla kazanılırdı...
Çünkü bilinç vardı..Giyilen formanın "Milli"olduğunun farkındalığı vardı topçularda..
Dünkü takımsa 10-11 arası halısaha maçı almış özel bir şirkette çalışan muhasebecilerin yaptığı bir maç gibiydi..
Adam eksikliği yüzünden 50 yaşında ki amcaların bile Ronaldo (!) muamelesiyle çağırıldığı  bir maç...
Rakipte geçen maç yendikleri şirketin mavi önlüklüleri....
İşte milli takım bu zihniyete getirildi..Resmen eğlence ve prim kulübü oldu..

İşin teknik-taktik kısmına hiç bulaşmayacağım bile
Biliyorum bulaşsam elimde kalacak
Hırvatlar 8 kişi de oynasa bizi yenerdi..
Her fırsatta en iyi pres yapan takım diye övdüğümüz 2000 galatasarayının 2 katı pres yaptılar
Her hücumları tehlike..Her hücumları gol..
Adamlar hakettiler..

İki elimizin arasına başımızı koyup düşünme vakti...
Kelle gidecekse gitmeli..Ama bu sadece Hiddink'le sınırlı olmamalı
Oğuz'da gitmeli...
Volkan'da , Emre'de...
Futbolundan daha çok pembe pantalonunu konuştuğumuz Arda'da gitmeli....
Bu takımda Hamit gibi , Egemen gibi adam gibi adamlar , Tuncay gibi mücadele eden adamlar çağırılmalı...
Şampiyonlar Ligi'nde bile üst düzey performans gösteren Tolga Zengin'e hak ettiği eldivenler verilmeli!!
Hoca Türk olmalı..adı soyadı önemli değil...1980'ler de yabancı hoca kullandıkta ne oldu? Hangi Şampiyonaya gittik?

Kelle gidecekse gitmeli..Ama bu sadece Hiddink'le kalmamalı..Dokunulmazlara da dokunulmalı...

Ronaldo-Uzay İlişkisi

video

Video yeterince açıklayıcı olmuştur zaten...Labaratuvar ortamında Cristiano Ronaldo'nun yetenekleri test ediliyor ve "efsane"nin neden efsane olduğu verilerle kanıtlanıyor

Messi'yi kişilik olarak CR7' den daha çok sevsem de ; Ben CR7'nin daha iyi olduğunu düşünenlerdenim.Bu kanıya istatistiklere bakarak varabiliyorum.İstatistik olarak Ronaldo'nun geçen seneyi Messi'nin önünde gol kralı olarak tamamlaması,Milli takımda Ronaldo'nun daha çok katkı vermesi KENDİMCE kendimin haklılığını kanıtlar.

Kaldı ki Messi'nin arkasında Xavi ,İniesta , Cesc gibi kan pompalar gibi kaliteli pas dağıtabilen adamlar varken, Ronaldo kısmen daha az yetenekli adamlarla oynamasına rağmen kariyer verilerini yükseltebiliyor.

Bu bir karşılaştırma yazısı değil , lakin Messi'nin yeteneği bence sokak futbolu,Ronaldo ise daha komple bir futbolcu görüntüsünde bence,bu yüzden sevmesemde Ronaldo'yu daha başarılı buluyorum..

10.Hafta itibariyle TSL'nin "En"'leri

Malum Milli maç arasına girmişken biraz zihnimizin yardımıyla,birazda yayıncı kuruluşun temcit pilavı gibi maç tekrarlarını vermesi sayesinde kafamda bir değerlendirme yaptım.Kendimce ligin "en" lerini sıralayacağım.

En İyi Kaleciler : Volkan Demirel(Fenerbahçe) Scott Carson (Bursaspor) Tolga Zengin (Trabzonspor)

En İyi Defanslar : Egemen Korkmaz (Beşiktaş) Kemal Tokak (Samsunspor) Serdar Azizi (Bursaspor)

En İyi Defansif Kanatlar : Sabri Sarıoğlu (Galatasaray) İsmail Köybaşı(Beşiktaş) Reno Ziegler (Fenerbahçe)

En İyi Ön Liberolar : Cristian Baroni ( Fenerbahçe) Felipe Melo (Galatasaray) Yiğit İncedemir (Manisaspor)

En İyi Ortasahalar : Alex De Souza (Fenerbahçe) Holmen (İ.B.B) Selçuk İnan (Galatasaray)

En İyi Hücumcu Kanatlar : Caner Erkin (Fenerbahçe) Emanuel Culio (Orduspor) Amraabat (Kayserispor)

En İyi Forvetler : Burak Yılmaz (Trabzonspor) Johan Elmander (Galatasaray) Pierre Webo (İ.B.B)

10.Hafta İtibariyle



Yıldızı Parlayanlar : Burak Yılmaz (Trabzonspor) , Orduspor , Serdar Azizi (Bursaspor)

Hayal Kırıklığı Yaratanlar: Portekiz Çetesi (Beşiktaş) , Karabükspor , Ankaragücü

İngiltere'nin Gelinciği...

http://www.sporx.com/futbol/dunya/ingilterede-gelincik-israri-suruyorSXHBQ255467SXQ


Haber yukarıda..Özeti şu...

İngiltere 1.Dünya Savaşında kaybettiği ve "kaybettirdiği" askerler için milli takım formalarının üzerinde kırmızı bir gelincik taşımak istiyormuş ta.. FİFA ve UEFA izin vermemişmiş...Gerekçeli kararı da Milli formaların üzerinde siyasi hiçbir simge taşınamayacağı kuralına dayandırmış.Çok istenirse ölen askerler için maçtan önce saygı duruşu yapılmasına izin verecekmiş..

Aynı FİFA Ülkemiz 24 Şehit verdikten iki gün sonra oynadığımız Kiev maçında değil saygı duruşu siyah bant takmamıza bile izin vermedi..

Neden?

Çünkü İngiltere Futbol Federasyonu, saygı duruşu iznini izinden saymamkta, hala o ufacık gelinciği takmak için girişimlerini sürdürmekte...Benim Federasyonum hala etik kurulla uğraşmakta...

Yazıklar olsun, askerimiz orada milli dava için şehit olurken..milli maç sayılabilecek bir maçta kolumuza takabileceğimiz bir siyah bant için bile izin alamayan Federasyona..

Yazıklar olsun, elalem 100 yıl önceki savaşın kayıplarını hala, birşekilde anmaya çalışırken , hergün gencecik fidanlarını toprağa veren bir ülkenin böyle bir girişimde dahi bulunmayan federasyonuna...

Vurduğun Gol Olsun Hırvatistan!!!!

Kendi takımında oynamayan ,oynasa da yeteneği Necip'in yeteneğinin çeyreği bile olmayan Selçuk Şahin milli takımda..Necip YOK!!!

Kendi takımında oynayamayan oynasada 5 dakıka içinde ağırlığından atılan Servet var, Serdar Aziz yok...

Akıllı bir adam olsan Semih Şentürk'ü kadroya alırsın..oynatmayacaksan gene oynatma ama Semih'i kulubede bile gören Hırvat takımı psikolojik olarak çökecektir..ama yok...akıl yok ki..

Vurduğun gol olsun Hırvatistan..olsun ki başımızdaki O.Ç (Oğuz Çetin ) den ve federasyondan artık kurtulalım... 

West Ham Kariyerim

2001'den beri oynadığım,  uğrunda bazı geceler sabahladığım, oyuna basın toplantısı seçeneğinin getirildiği 2006 dan önce kendi kendime basın toplantıları yaptığım, büyük bir ciddiyetle yıllardır devam ettiğim hayatımın sigarayla beraber değişmezlerinden biri olan FM oyunundaki kariyerimi buraya taşımaya karar verdim..

2001 Den beri yaptığımı gene yaptm ve gene liginde son şampiyon olan takımı almadım.Onun için ben bu oyunda asla Barcelona, Real , Milan gibi takımları yönetmedim..Aslında merak etmedim de değil.Lakin alttan takım almak daha hoşuma gidiyor..

Bu sebeple bu sefer İngiltere'nin 2.Ligi sayılan Championship'ten West Ham Unt. takımı ile anlaştım... 

Bakalım bir üst lige çıkartabilecekmiyim

Evettt , başlıyoruz...

West Ham'a imza attıktan sonra ilk iş bonservisi elinde olan oyuncuları takıma dahil etmekti..

Bu oyuncular içinde Uruguay Milli Takımında'da oynayan Carlos Diogo ve Barca altyapısından çıkan Gai Assulin'i almak önceliklerim arasındaydı görüşmeler başladı veee

transfer görüşmelerinden müspet sonuçlar alındı.Daha sonra ortasahayı güçlendirmek için 35 ten fazla Danimarka milli takımı forması giymiş Jansen , Forveti güçlendirmek içinse  7 sene Auxerre'de oynamış,oynadığı sezonlarda en az 14 gol atmış , Polonya milli Takımı formasınıda giyen İnecuuz Jelen ve Man.City'den 18 yaşında ki İsveçli Guidetti'yi kiraladım.

Milan N'oooluyo?

Sakatlıklar Futbolun içinde olan , devamlı yaşanan , sayesinde yeni oyuncuların şans bulduğu ,sürpriz skorların ortaya çıktığı bir durumdur.

Bir doktor olmasamda futbolcu sakatlıklarını , hangi bölgelerde oluştuğunu , iyileşme sürecini bir futbol sevdalısı olarak az çok bilebilirim...

Mesela menisküs en çok görülebilen , en çetrefilli sakatlıktır.Bildiğim kadarıyla diz bölgesinde oluşur.Futbolcu Operasyondan 1.5-2 ay sonra topla çalışmalara başlayabilir

Yan bağlar,Çapraz bağlar , Aşil tendonu iyileşme süreci daha uzun olan ve çoğu futbolcunun bir daha eski formuna kavuşamamasına neden olan sakatlık türüdür

Kırıkları hiç saymıyorum bile...

Şmidi gelelim yazmak istediğim esas konuya..

Milan'lı Gattuso ve Cassano ile ilgili..

Birsii körlk derecesinde gözünden

Diğeri kalbinden rahatsız..

Cassano'nun durumu daha sııkıntılı felç olduğunu söyleyenler bile var...

Bu iki futboldışı sakatlığın tek bir takımda olması, gayet şaşırtıcı...Git bacağını kır, çapraz bağını zedele..Ne bileyim adam gibi sakatlan :)

Türkiye'de olsa göz var denilirdi...Zavallı Arda'nın Pibus sakatlığında ki gibi çok şaaapmaktan(!) doalyı sakatlandığını söyleyebilecek kadar bel altı vurulabilirdi..Mesela Gattuso için kadınlara çok bakmaktan,Cassano için fazla kalp ritminden (!) rahatsızlandığı uzman olmayan uzmanlar tarafından konuşulabilirdi.

Bizim sanaldan söyleyebileceğimiz şey ise çok basit..Milan Nooluyo Gözün Başın oynuyor!! :)

Neden Hücum Etmiyorsun Arkadaşım?

Sürecin gerçekliğine ve hakedilişine sonuna kadar inansamda bir piyango sonucu tarihinde ilk defa Şampiyonlar Ligine katılmışsın.İlk ve en umutsuz maçında İnter gibi bir takımı ikinci bir piyangoyla en kötü olduğu zamanda hem de deplasmanda yenmişsin.İnter'in en kötü İnter , CSKA'nın en kötü CSKA , olduğu grupta evinde ki CSKA maçına kadar ipleri elinde tutuyorsun..Kendi sahandasın,belki de kader maçına çıkıyorsun...

Yukarıda ki satırlarda söylediğim gibi CSKA son 5 yılın en kötü CSKA'sı, en iyi adamı denilen adamı oyundan atılmış...Eee sana ne kalıyor..Kaleyi ablukaya alıp bir şekilde gol atmak...

Sen ne yapıyorsun? , sanki deplasmandamıssın gibi tek forvet,şişirme toplarla gol arıyorsun..Hayır adamların en kısası 1.80..Bu kadar aklın yok anladık.Lakin adamları hataya zorlayacağına, adamların hatasını bekleyip gol atmaksa senin felsefen ; maça çıkmadan hedefinde olan ikinciliktende olursun, en kötü ihtimal(!) olan üçüncülüğü bile kaybedersin ki bence olacak olan da o..

Trabzonspor Lille deplasmanından ve İnter çından en fazla 1 puan çıkartır bu mantıkla..Gruptan da çıkamaz.Dilerim aksi olur...

Milli Olmayan Takım...

ADI SOYADI	TAKIMI
1-VOLKAN DEMİREL	FENERBAHÇE A.Ş.
2-SİNAN BOLAT	STANDARD LIEGE
3- HAKAN ARIKAN	MERSİN İDMAN YURDU
4- GÖKHAN GÖNÜL	FENERBAHÇE A.Ş.
5-SABRİ SARIOĞLU	GALATASARAY A.Ş.
6- SERKAN BALCI	TRABZONSPOR A.Ş.
7- GÖKHAN ZAN	GALATASARAY A.Ş.
8- SERVET ÇETİN	GALATASARAY A.Ş.
9- EGEMEN KORKMAZ	BEŞİKTAŞ A.Ş.
10-REMZİ GİRAY KAÇAR	TRABZONSPOR A.Ş.
11-ÖMER TOPRAK	BAYER 04 LEVERKUSEN
12- HAKAN KADİR BALTA	GALATASARAY A.Ş.
13- İSMAİL KÖYBAŞI	BEŞİKTAŞ A.Ş.
14- HAMİT ALTINTOP	REAL MADRID
15- MEHMET EKİCİ	WERDER BREMEN
16- TUNAY TORUN	HERTHA BSC BERLIN
17- SELÇUK İNAN	GALATASARAY A.Ş.
18- SELÇUK ŞAHİN	FENERBAHÇE A.Ş.
19- EMRE BELÖZOĞLU	FENERBAHÇE A.Ş.
20- MEHMET TOPAL	VALENCIA C.F.
21-YEKTA KURTULUŞ	GALATASARAY A.Ş.
22-MEHMET AURELIO	BEŞİKTAŞ A.Ş.
23- ARDA TURAN	CLUB ATLETICO DE MADRID
24- GÖKHAN TÖRE	HAMBURGER SV
25- BURAK YILMAZ	TRABZONSPOR A.Ş.
26- MEVLÜT ERDİNÇ	PARIS SAINT-GERMAIN
27- KAZIM KAZIM	GALATASARAY A.Ş.
28- UMUT BULUT	TOULOUSE FC

Kadro bu..
Necip...Yok
Yerine kulubünde bu sene 5 maçta toplasan 30 dakıka oynamamış Yekta var?
Yekta geçen sene Ocak ayına kadar nerdeydi? Kasımpaşa'da...
Geçen sene Kasımpaşa'da full her maç oynarken almadığın Yekta'yı,bu sene hiç oynamadan hangi akılla alabiliyorsun?
.............


Gökhan Zan ile Servet'i topla bir adet İbrahim Toroman eder mi? 
Mantık olarak ta etmez, istatistiklere bakarsan da etmez, transfer ücretlerine bakarsan da etmez...
Bu sene hiçbir lig maçında oynamamış Sevet'i hangi mantıki açıklamayla alabiliyorsun?
Öbür zavallı Gökhan Zan için önerme bile kurmayacağım...


....................


Günahım kadar sevmediğim,kaypak olarak nitelendirdiğim,lakin geçen sene kendi takımında 34 te 34 maç oynayan Mehmet Topaç, kendi takımında kestiği Selçuk Şahin'in yerine niye kadroya alınmaz? Karıştığı bahis skandalı karaktersizlik örneği olsa da bu takıma Gökdeniz neden çağırılmaz? Hele ki sağ açığa bu kadar ihtiyacımız varken...


......................


Yedek kaleci Tolga sakatlanır..Kaleye geçen sezon 20 ( 3'ü derbi) bu sezon 5 maçta oynayan Cenk değilde geçen sezon ve bu sezon toplamda 2 (yazıyla iki) maç oynayan Mert Günok neden çağırılır? 


Bunların hepsi tesadüfmüdür yoksa Oğuz Çetin namıdeğer O.Ç etkisiyle midir?


Bu ülkede Bursa'lı Serdar Aziz'in, Ozan İpek'in 
Manisa'lı Yiğit İncedemir'ın
Eskişehir'li Sezgin'in , Alper Potuk'un


Ve bunun gibi birçok yeteneğin milli takımda oynaması için illa İstanbul takımlarına mı gitmeleri gerekir, yönetmenin yatağından geçen oyuncu adayları gibi...


Yazık..Çok yazık..Yapacağın tek şey 3 Ayda bir 28 kişil bir kadro çıkartmak,iki maç takımın başında durmak..


Verilen para üzerinden eleştiri yapmak en kolayı..Ben bunu yapmayacağım çünkü bu birsürü yanlışın içindeki küçük teferruat..


Ama sen it ite , itte kuyruğuna buyururmuş hesabı bu ülkenin milli takımın kompleksli  O.Ç etine emanet ediyorsan senin aldığın para helal değildir..


Bir insan kendi milli takımndan bu kadar soğutulamaz..


Çok yazık...